Mitomani, uydurulmuş hikayeler anlatma veya gerçekleri çarpıtma eğilimidir. Yunanca “mithos” (masal) ve “mani” (delilik) kelimelerinden gelmektedir. Mitomani tanımı, “normal” yalancıyı “patolojik” yalancıdan ayıran sınırın aşılmasına işaret eder. Bu davranışla ilişkili diğer tanı etiketleri “patolojik yalan” ve “fantastik psödoloji”dir.
Mitomani Tarihi
Bu eğilimi patolojik olarak sınıflandıran ilk doktor, 1891’de hayali psödolojinin tanımını yapan psikiyatrist Delbrück’tü. Alman doktora göre, muayene edilen hastaların bir kısmı akıl hastalığından muzdarip patolojik yalancılardı ve sürekli söylediği yalanları bu hastalıkların belirtileriydi. Bu hastaların söyledikleri yalanlar, diğerini aldatmak için değil, bahsi geçen konuların yalan değil gerçek olduğuna inanmalarıdır.
Helen Deutsch patolojik yalancıyı hayalperestten ayırmaktadır ve psödolojiyi gerçeklik olarak iletilen bir hayal olarak tanımlar, bu nedenle söz konusu öznenin fantezilerini iletecek bir izleyiciye ihtiyacı vardır, böylece gerçeklik düzeyine yükselirler. Bu çıkarımla hastalar söylediği yalanlara kendileri gerçekten inanıyor.
Mitomanyaklar ve Munchausen Sendromu
Bu yalan söyleme davranışı, hayali kişilik bozukluğu olanlarda da tipiktir. Bu durumda, hasta kişi kendi sağlığı veya sevdiklerinin sağlığı hakkında sürekli yalan söyler.
Bu bozukluk aynı zamanda 1700’lerde gerçekten var olan bir karakter olan Baron Karl Friedrich Hieronymus von Münchausen’e atıfta bulunarak Munchausen sendromu olarak da adlandırılır. Baron, daha önce anonim bir yazar tarafından ve daha sonra yazar Raspe tarafından bir romanda toplanan saçma hikayelerin büyük bir mucidi olarak ünlüydü.

Mitomani Belirtileri
Daha önce açıkladığımız gibi, mitomani veya patolojik yalan kendi başına bir bozukluk olarak kabul edilemez, daha çok farklı bozuklukların çapraz bir semptomu olarak kabul edilir. Bu semptomun ana belirtileri şunlardır:
- Yalanı söyleyen, karşısındakini ikna etmek için değil, kendisi inandığı için söyler;
- Yalanlar normal bir aile, duygusal ve çalışma hayatını engeller;
- Önceki yalanları örtbas etmek için daha büyük ve daha olası olmayan yalanlar icat ederler.
Patolojik yalan, konuyu giderek geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru iten bir kısır döngüyü tetikler. Aynı zamanda, bundan muzdarip olanlar için tam olarak bu döngüyü kırmak çok zordur, çünkü bir yalanı daha büyük bir başkasıyla düzeltmeye çalışırlar.